portrait of a lady on fire afiş

Portrait of a Lady on Fire

Tomboy’u da çekmiş olan yetenekli kadın yönetmenimiz Céline Sciamma’nın, 2019 yılında Cannes’da büyük beğeni toplamış filmi. Tabii sadece beğenilmekle kalmadı aynı zamanda Quuer Palmiye ve En İyi Senaryo ödüllerine de layık görüldü. Filmin başrollerini Noémie Merlant ve Adèle Haenel paylaşıyor. Televizyonda ve sinemada erkek oyuncular, erkek yönetmenler, erkek yan roller ve bir ya da iki kadından oluşan ekipler görüp duruyoruz. Gördüğümüz o bir, iki kadın da gerçeklikten çok uzakta rolleriyle ya bir erkeğin sevgilisi ya da annesi olarak karşımıza çıkıyor. Céline Sciamma ise bize bir kadın hikayesi anlatıyor hem de sadece kadınlarla. Film boyunca erkeklerden sadece birkaç defa söz edildiğini duyuyoruz daha fazla değil, ekrandaysa toplamda 5 dakikadan fazla görmüyoruz.

Marianne ve Héloïse

Héloïse ablasının intiharından önce Manastır’da yaşayan bir kadındır ve orayı sevmesinin sebebi “müzik dinleyebildiği, adaletli bir yer” olmasıdır. Ancak ablası öldükten sonra annesinin baskısıyla evlendirilmek üzere evlerine geri dönmek zorunda kalmıştır. Evlenmek için ise bir ressama poz vermelidir, böylece resmini evleneceği adama yollayacaklar ve eğer beğenilirse istemediği bir evlilik yapmak zorunda kalacaktır. İlk gelen ressama poz vermeyi reddetmiş, hatta ona yüzünü bile göstermeden çizdirdiği resmi beğenmediğini söyleyerek kovmuştur. Annesi ise Paris’ten başka bir ressam olan Marianne’yi getirtmiştir ve çözümü Héloïse’e yalan söylemekte bulmuştur. Héloïse’e göre Marianne ona yürüyüşlerinde eşlik etmesi için onların evine gelmiştir, bu sayede Marianne, Héloïse’i gözlemleyebilecek ve o poz vermeden onu resmedebilecektir. Ancak Héloïse’le Marianne’in kurduğu bağ ve karşılıklı güven duygusu resmin tamamlanmasını zorlaştırmaktadır.

Yönetmen; hem dönemin toplumsal cinsiyet rollerini hem de cinsiyet kimliğini, iki farklı hayata sahip kadın üzerinden aktarırken film boyunca özgürlük kavramı etrafında döndürmüş hikayesini. Céline Sciamma’ Héloïse’i zorla evlendirmek isteyen annesini birkaç günlüğüne evden yollayarak egemen olan baskı unsurunu filmden yollamış ve ardından da bir eşitlik teması sunmuş bize. Bu çok etkileyici bir imge. Film mükemmel bir senaryoya sahip olmakla beraber, az mekan ve az oyuncuyla görsel açıdan da bir şenlik sunmuş diyebilirim. Filmin her karesi bir resim tablosu gibi, her sahnede ayrı bir hayranlık duyuyorsunuz.

Yorum bırakın